Bir önceki sayımızda katma değeri düşük çelik üretmenin sonu olmadığından bahsetmiş ve Türkiye’de üretimi yapılmayan özel çeliklerin üretimine odaklanmak gerektiğine değinmiştik. Aslına bakarsanız bunun adımları ülkemizde atılmaya başlandı. Tosyalı Holding ve Japon Toyo Kohan işbirliğiyle Türkiye’de…
Bir önceki sayımızda katma değeri düşük çelik üretmenin sonu olmadığından bahsetmiş ve Türkiye’de üretimi yapılmayan özel çeliklerin üretimine odaklanmak gerektiğine değinmiştik. Aslına bakarsanız bunun adımları ülkemizde atılmaya başlandı. Tosyalı Holding ve Japon Toyo Kohan işbirliğiyle Türkiye’de üretimi yapılmayan çelik çeşitleri üretilecek. Taraflar uzunca bir görüşme ve değerlendirme sürecinin ardından 2012 yılında imzaları atmışlardı. Fabrikanın temeli ise bu yılın başında Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirildi. Toplamda 500 milyon dolar maliyetle üretime geçecek olan tesisin en önemli yanı ise sadece 1 yıl içerisinde yaklaşık 500 milyon dolarlık ithalatın önüne geçecek olması ve aynı zamanda 300 milyon dolarlık ihracat hedeflemesi… Otomotiv, bilişim ürünleri, elektrikli ev aletleri ve gıda başta olmak üzere birçok alanda bu özel çelikler kullanılabilecek.
Üretilecek ürünlere tonaj açısından baktığımızda oldukça düşük fakat katmadeğer bakımından oldukça yüksek… Bu ve bunun gibi projelerin Türk çelik sektörüne ilham kaynağı olacağını ümit ediyoruz.
Gelelim başka neler yapılabileceğine… Ülkemizin en önemli eksiği Takım Çeliği üretimi… Kullanım alanı oldukça geniş ve stratejik açıdan büyük önem arz eden ürünlerin üretiminde tercih ediliyor. Ülkemizde ticareti oldukça yaygın ve bu alanda uzmanlaşmış önemli tedarikçi firmalarımız var. Bu alanda tecrübe sahibi yerli bir konsorsiyum ve yabancı bir ortakla Türkiye’de Takım Çeliği rahatlıkla üretilebilir. Yabancı ortak, know how açısından işin olmazsa olmazı… Ki ben aldığım duyumlara göre önümüzdeki beş yıl içerisinde böyle bir yatırım hayata geçirilecek. Bırakalım Arapların oturacağı gökdelenlerin demirlerini başkası üretsin. Biz artık işin hamaliyesinden vaz geçelim ve çağa uygun yatırımlar yapalım.
Bir diğer önemli eksiğimiz ise paslanmaz çelik üretimimizin olmayışı… Halihazırda Kibar Holding ve Posco ortaklığında kurulan Posco Assan TST’nin soğuk haddeleme tesisi mevcut fakat sıvı çelik üretimi yok. Hammadde konusunda yine ithalata bağımlıyız. Nikel yatakları açısından çok da fakir bir ülke sayılmayız. Bu konu ne zaman gündeme getirilse rantabl olmadığından bahsediliyor fakat şu konu göz ardı ediliyor: Bazı konularda ticari kar gözetilmez! Bu sözüm özel sektöre değil resmi makamlara… Devlet desteği, hatta ortaklığı olmadan paslanmaz çelik üretimi ziyadesiyle zor. Bu sebeple yerli otomobil için aranan babayiğidin, paslanmaz çelik üretimi için aranması daha evladır diye düşünüyorum. Sağlıcakla kalın…
